Remziye Hanım onaltısında Kaylar Karlısı 'nın oğlu Orhan Bey'le evlendirilmişti. Orhan Bey, Manastır idadisini bitirdikten sonra babasının hatırıyla Kaylar Kaymakamlığı'na katip olarak yerleştirilmişti. Saliha Hanım, evlenen kızını gözünün önünden ayırmak istemedi. Orhan Bey kaymakamlıktaki katipliği bıraktı; Uçana'daki konağa içgüveysi olarak girdi. Bu yakınlık beklenen sonucu vermedi. Rıza Bey, daha söz ke sildiği gün bu evliliğe olur dediğine pişmandı. Ondan sonra da bir türlü damadına kanı ısınamadı, duyduğu pişmanlık duygusunu ömür boyu korudu. Kendisi içi dışı bir, alçakgönüllülüğü elden bı rakmadan çevresindekilere kendini saydırmasını bilen bir adamdı. Acı söz etmeden, kalp kırmadan sözünü dinletirdi. Damadı kibirli olduktan başka duygularını düşündüklerini dışa vurmayan yaradı lıştaydı. Yüz yüze geldiklerinde sanki ayak uçlarına basa basa ar kasından yaklaşmış birden sıçrayıp önüne çıkmış gibi bir duygu uyandırırdı Rıza Bey'de. Parası kıymetli, eli sıkıydı. Karısından geleni rahat yer, kendi gelirinin sözünü etmezdi. Remziye Hanım'ın evlendikter. yirmi ay sonra bir erkek çocu ğu dünyaya geldi. Kadı efendinin adı Hikmct'ti. Orhan Bey, oğlu na babasının adını verdi. Bu olay damadından bütün bütün soğuttu Rıza Bey'i. Kendi sofrasında yeyip içen, malına mülküne ortak et tiği damadının torununa kendi adı yerine babasının adını vermesi ni nankörlük, dahası kendini küçümsemek olarak yorumladı. Üste lik Zülfikar henüz dünyaya gelmemişti. Kendisinden sonra Goriç ka Beyliğine aday Hikmet'ti. Damadının ·bu nankörlüğü, düşün dükçe daha çok öfkesini çekti. Torununa, babasına baktığı gözle" (Necati Cumalı Viran Dağlar Makedonya)
Türkçe,Necati Cumalı, Viran Dağlar, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli, Makedonya,
0 Yorumlar