"geçtiler. Hoş bir oyun tutturmuştu iki yanlarındaki ekin tarlalarıyla esen rüzgar. Yeni başak tutan sapları üzerinde rüzgarla eğilip doğ ruldukça ışıklada gölgeler birbirini kovalıyor, tarlaların üstü bir ışıyıp yeşeriyor, bir gölgelenip kararıyordu. Selanik, geride bırak tıkları köyler, kasabalar hızla siliniyordu Zülfikar'ın anılarından. Gözünün önüne gelen annesinin yarı yarıya ağarmış saçlarıyla çevrili, her zaman malızun duruşlu yüzüydü artık sadece. Sabırsız lığını arttıran bir sevinçle Uçana yönünden ayıramıyordu bakışları nı. Uçana·'daki konak karşıdan görününce, önünde başlayan kay naşmanın aynınma vardı. Pencerelerden arabalaniun geldiğini gö renler, uzaktan atlarının zillerini duyanlar avlunun önünde kümele niyor, karşılamaya hazırlanıyorlardı Zülfikar Bey'i. Çok geçmeden yaylıdan inince ev halkı, çiftlikte yaşayanlar kuşattı dört bir yanla rını. Annesi sanldı kokladı, bekleyenler sevinçle hoş geldin dediler Zülfikar Bey' e. Saliha l-Ianım'ı, Rıza Bey'i kutladılar, gözünüz ay dın dediler. Çok şükür özlemleri dinmiş, Zülfikar Bey aralarına dönmüştü. Bütün bekleyenierin güvendiği oydu Rıza Bey'in ardın dan!.. Zülfikar, geldiğinin ertesi günü, daha uzun bekleyip üzülme ınesi için sabahtan büyükannesine gitti. Hediyelerini götürdü. "Ah, benim hakikatlİ oğlum", dedi Naile Hanım, "büyükbaba sına benzeyen aslanımı Nasıl akltından geçtiyse öyle. Bir saat ol sun uzun bekletınedi beni. Yine yanıltmadı. Gelir gelmez aradı. .. " Zülfikar'ı sardı, kokladı, öptü, bağrına bastı. O gece Uça na'ya dönmesine izin vermedi. Zülfikar'ın sevdiği yemekleri, tatlı sı hazırdı. Büyükbabasının yıllardır kapalı duran odası kaç gündür açılmış, badanalanmış, havalandırılmıştı. Zülfikar'ı o gece büyük babasının odasında yatırdı. Ertesi sabah ayrılırken; sandığında sak ladığı büyükbabasının Smith Wesson tabancasını "Bu sana yakı şır!" dedi, Zülfikar' ına verdi." (Necati Cumalı Viran Dağlar Makedonya)
Türkçe,Necati Cumalı, Viran Dağlar, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli, Makedonya,
0 Yorumlar