-Hanımım, saatin uyarsa, Sabiha Hanım'a uğra, gözünaydın de bugün; çok gönlü olur!.. diye tamamladı sözlerini:
- Ben duymadım, ne zaman gelmiş?
- Yeni, önceki gün akşama doğru. Dün bir bugün iki. Dün bütün günü avda geçirmiş ...
- Kısmetse öğleden sonra uğrar, gözünaydın derim. Koca adam olmuştur Zülfikar Bey. Evlenmiş mi? Bu sorunun karşılığını yürek çarpıntıları birden artarak bekledi Emine.
- Evlense gelini getirirdi yanında. Yalnız gelmiş dediler. Emine'nin ayrımında olmadan bir "Ohhh!" çıktı ağzından. Elini göğsüne bastırarak güldü. Kadın coşmuş övüyordu Zülfikar' ı:
- Dün akşam avdan dönerken karşılaştım. Köprüden bu yana geçiyordu. Ah hanımım, Allah nazardan korusun, yakınlarına ba ğışlasın, bir civan delikanlı olmuş, bir serpilmiş, erkek güzeli. Sanırsın ceylan. Dayanamadım, döndüm bir daha baktım.
- Çocukluğu da güzeldi, dedi annesi. Mutfakta kıpırdamalar oldu. Emine uzaklaştı.
l 91 1 Ağustosu ortalarıydı. İki aydır çiftlikteydiler. Emine, on dördünü bitirmiş on beşini sürüyordu. Gelinlik kızdı artık. Rüyala rının prensiydi çıkıp gelen. Şimdiye kadar hiç yaşamadığı kadar etkiledi onu bu haber.
Geceyi, yatağında sağa sola dönerek pence resinde günün ağardığını görünceye kadar uykusuz geçirdi." (Necati Cumalı Viran Dağlar Makedonya)
Türkçe,Necati Cumalı, Viran Dağlar, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli, Makedonya,
0 Yorumlar