Dükkanın girişinde çırakla karşılaşmışlar kendileri ile Halit'e kahve söylemişlerdi. Kahvelerini alırlarken Mustafa sordu:
- Bursa'dakiler nasıl, iyiler mi?
- lyiyiz diye yazıyorlar, rahatlari yerindeymiş ..
. - Yine seni çağıriyorlar mı?
- Çağıriyorlar!
Zülfikar girdi araya: - Gidecek misin?
Halit'in bakışları, tezgahının sağında kalan duvardaki fotoğraflara takıldı karşılık vermeden önce:
- Gideceğim, ama Bursa'ya değil!
- Nereye?
- Paris' e.
Tezgahın hemen sağında, boyunu bulan yükseklikte, siyah melon şapkası, beyaz top sakalıyla Jean Jaures 'in camlı çerçeveli bir fotoğrafı asılıydı. O fotoğrafın altında yine Jaures 'in;Vendôme Alanı 'nda, binlerce kişiye söylev verirken çekilmiş, gazeteden kesme, solmuş sararmış camlı çerçeveli ikinci bir fotoğrafı yer alıyor du. Aradan geçen yedi yıl içinde, Takis'ten aldığı bazı kartlar, tezgahının gerisindeki dolabın üst rafında uygun boşluklara serpiştirilerek raptiyelenmişti. Günlerini sabahtan akşama bu fotoğraflar arasında geçiren bir insanın, bu fotoğraflara bağlı bazı özlemler çektiği, günün birinde özlemlerinin ardından buralardan kopup gi deceği hemen akla gelebilirdi." (Necati Cumalı Viran Dağlar Makedonya)
Türkçe,Necati Cumalı, Viran Dağlar, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli, Makedonya,
0 Yorumlar