Yeni evli ama bir an önce eşinden uzaklaşmak için evden ayrılan bir koca ve uzaklaşmasını büyük bir üzüntüyle seyreden bir kadin



"Evlilik, yaşayışının gidişini değiştirmerdi Zülfikar Bey'in. Gerdeğe gireceği gece günlerden perşembeydi. Düğünün bunca gürültü patırtısı arasında,halasının oğlu Mustafa'ya pazartesi günü Florina'da buluşmak için söz vermişti. Pazartesi sabahı henüz üç günlük evli iken, Florina'ya gitmek için Goriçka'dan ayrıldı.

 Sabah kahvaltısını oldukça geç etmişlerdi. Florina 'ya gidece­ğini, oradan da Manastır'a geçeceğini karisına kahvaltıdan kalkar­ken söyledi. 

İsmail akşamdan tembihliydi. Kahvaltıdan kalktıklari sırada binek arabasını konağın kapısı önüne çekmiş bekliyordu. Pencereden arabanın geldiğini gördü, kapıya yürüdü. Emine ne gün geri döneceğini sormadı, daha doğrusu soramadı. Elinde bir tas su, kapınin arkasında kalarak Zülfikar Bey'i uğurladı. 

Arabaya binişini kapı aralığından izledi. İsmail, dizginleri verdi şak­latarak atlara yol verince· suyu arabanın arka tekerleklerine doğru fırlattı. Bir bey karisına yakışacağı gibi kapıyı daha uzun aralık tutmadan kapadı. 

Evin içinde yalnız kalınca merdivenlere atıldı. Soluk soluğa üst kata çıktı. Sofanın kuzeye bakan penceresi önün­deki sedirin yanında kısa bir süre ayakta kaldı, sonra oturdu, başını pencerenin sol pervazı üstünde toplanmış kadife perdeye dayaya­rak," kalkan bir çift doru atın çekip götürdüğü arabanın, teker­lrkleri önüne yağmurlarib  açtığı küçük çukurlar, sürüklediği ufak tefek taşlar çıktıkça, sağa sola hafif yalpalayarak, otlaklar yeni tır­mık çekilmiş tarlalar arasında uzanan yolda, gözden yitirinceye ka­dar uzaklaşmasını izledi. 

Zülfikar Bey'i, ayak ayak üstüne atmış, sırtı koltuğa dayalı görüyordu. Arkasını dönmüş gibiydi ona. Yo­kuşlari inerek, yokuşlar çıkarak kayıyordu araba. Dönen tekerlek­ler, atınin dalgalanan yeleleri, kabarık kuyrukları, ağaç telgraf di­rekleri, sıra sıra telgraf telleri, konup kalkan, sağa sola dağılan sı­ğırcıklar, yükseklerden geçen bir yaban ördeği sürüsü, doğuya doğru yağmur götüren bulutlar ... Solunda, koltukta o boş kalan yerde olmak isterdi şimdi. Başını sol omuzuna dayayıp göğsü üstünde" (Necati Cumalı Viran Dağlar Makedonya)

Türkçe,Necati Cumalı, Viran Dağlar, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli, Makedonya,

Yorum Gönder

0 Yorumlar