vagonlardan inenlere bakmayarak arandığını gördü. İstasyondan çıkınca bir faytona bindiler, Metropol Oteli'ne gittiler. Öğle yemeğini otelin lokantasında birlikte yediler.
Üç günlük evli bir adamın, evinden ayrilıp, bekarlık günlerindeki gibi, Florina'da, Manastır'da dolaşmasını İbrahim eniştesinin hoş karşılamayacağını biliyordu. Eniştesinin kulağına gider ya da eve girer çıkarken karşılaşırlar diye Esma halasına, Mustafa'nın evli ablalari ile eniştelerine de görünmek istemedi. Son bir yıldır Florina'ya her gelişlerinde düzenli olarak aradığı tek kişi terzi Halit'ti. Yemekte Halit'in ne halde olduğunu sordu.
Mustafa: - İyidir, dedi, dün dükkanının önünden geçerken konuştum, seni sordu, evlendiğini söyledim ...
- Bugün geleceğimi biliyor mu?
- Biliyor.
- Kahveyi onun dükkanında içelim ...
Otelden çıktıklarinda kar durmuş, hava günlük güneşlikti yine. Kuru bir soğuk vardı. Zülfikar, otelin kapısı önünde durdu. Göğe baktı:
- Dindiğine aldanma, dedi, tam kar havası, topluyor!
Arasta'da, üç adım eninde küçük bir dükkanı vardı Halit'in. Üst yanında üç geniş yüksek raf, alt bölümü sürgülü, kapaklı ağaç bir dolap, dükkanı ikiye bölerdi. Dolabın önünde dikişlerini ölçüp biçtiği tezgahı, raflarda beş on parça kumaş, kumaşlardan arta kalan boşluklarda kitaplar, dergiler, gazeteler ... Sokağa doğru camin gerisinde küçük bir koltuk, bir manken, bir iki de iskemle. Ön bölümden sokak kapısına karşı düşen, dolapla yan duvar arasında, siyah bir perdenin ayırdığı aralıktan dükkanın atölyesine geçilirdi. Dükkanın üst katında Halit'in iki odalı evi vardı. Arka sokağa açılan tek kanatlı demir bir kapıya inen bir merdivenle girilirdi eve. İçten, atölyeye açılan ikinci bir yan kapısı vardı merdiven sahanlığının. Halit çoğu kez sokaga uğramadan o kapıdan inerdi dükkanına." (Necati Cumalı Viran Dağlar Makedonya)
Türkçe,Necati Cumalı, Viran Dağlar, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli, Makedonya,
0 Yorumlar