Ahit Sandığı Nedir?
Ahit Sandığı, Tanrı’nın isteğiyle ve O’nun talimatlarına uygun olarak eski İsrailoğulları tarafından yapılmış kutsal bir sandıktı. Bu sandıkta Hatırlatma Levhaları, yani iki taş levhaya yazılmış olan On Emir bulunuyordu
Nasıl yapıldı?
Ahit Sandığı 111 cm uzunluğunda, 67 cm genişliğinde ve 67 cm yüksekliğindeydi. Akasya ağacından yapılmıştı, hem içten hem de dıştan saf altınla kaplanmış ve altın bir kenar süsüyle süslenmişti. Kapağı saf altındandı ve üstünde her iki uca yerleştirilmiş iki altın kerubi bulunuyordu. Kerubiler karşılıklı duruyordu ve yüzleri kapağa dönüktü, kanatları ise yukarıya doğru açılıyor ve kapağın üzerini örtüyordu. Sandığın ayaklarının yukarısında dört altın halka vardı. Akasya ağacından yapılmış ve altınla kaplanmış sırıklar bu halkalardan geçiriliyordu ve Ahit Sandığı bu sırıklarla taşınıyordu
Nerede bulunuyordu?
Ahit Sandığı ilk başlarda Kutsal Çadırın En Kutsal Yerinde bulunuyordu. Bir yerden başka bir yere taşınabilen bu çadır Ahit Sandığıyla aynı zamanda yapılmıştı. En Kutsal Yer bir perdeyle gizlenmişti, kâhinler ve halk göremiyordu. Sadece başkâhin yılda bir kere, Kefaret Gününde bu kısma girebilir ve Ahit Sandığını görebilirdi. Ahit Sandığı daha sonra Süleyman’ın yaptığı mabedin En Kutsal yerine taşındı.
Amacı neydi?
Tanrı’nın İsrailoğullarıyla Sina Dağı’nda yaptığı ahdi, yani antlaşmayı onlara hatırlatacak kutsal eşyalar Ahit Sandığında tutuluyordu. Ayrıca Kefaret Gününde bu sandığın kilit bir rolü vardı.
İçinde ne vardı?
On Emrin yazılı olduğu taş levhalar Ahit Sandığına konan ilk eşyalardı. İçinde man bulunan altın testi ve “Harun’un tomurcuklanmış asası” da sonradan sandığa eklendi. Fakat bir noktada bu testi ve asa Ahit Sandığından çıkarıldı, çünkü sandık mabede taşındığında içinde testi ve asa yoktu.
Nasıl taşınıyordu?
Ahit Sandığı akasya ağacından yapılmış sırıklar vasıtasıyla Levioğulları tarafından omuzda taşınıyordu. Sırıklar her zaman Ahit Sandığına bağlıydı, böylece Levioğullarının sandığa dokunması gerekmiyordu. Ahit Sandığı taşınacağı zaman, Kutsal Yerle En Kutsal Yeri ayıran “bölme perdesi” sandığın üzerine örtülüyordu.
Neyi temsil ediyordu?
Ahit Sandığı Tanrı’nın bulunduğu yeri temsil ediyordu. Örneğin, En Kutsal Yerde bulunan Ahit Sandığının üstünde ve İsrailoğullarının konakladığı yerin üstünde görünen bulut, Yehova’nın orada bulunduğunun ve onları desteklediğinin bir işaretiydi. Ayrıca Kutsal Kitap Ahit Sandığının kapağında bulunan iki kerubiye değinerek Yehova’nın ‘kerubiler üzerinde oturduğunu’ söyler. Bu kerubiler Yehova’nın ‘arabasını temsil ediyordu’
Ahit Sandığının temsil ettiği şeye dayanarak Kral Davut, sandık Sion’a taşındıktan sonra Yehova’nın ‘Sion’da oturduğunu’ yazdı.
Ahit Sandığı hâlâ duruyor mu?
Buna dair bir kanıt yoktur. Bu sandıkla bağlantılı ahdin yerine Mesih’in fidyesine dayanan “yeni bir ahit” yapıldığı için, Kutsal Kitap artık Ahit Sandığına gerek kalmadığını gösterir. Ayrıca Kutsal Kitap Ahit Sandığının Tanrı’nın kavmi tarafından artık özlenmeyeceği bir zamanın geleceğini de önceden bildirmişti.
Yeni ahit yürürlüğe girdikten sonra elçi Yuhanna bir görüntüde Ahit Sandığını gökte gördü. Bu sembolik sandık Tanrı’nın orada bulunduğunu ve bu yeni ahdi desteklediğini temsil ediyordu.
Ahit Sandığı İsrailoğullarının başarılı olmalarını sağlayan bir çeşit tılsım mıydı?
Hayır. Ahit Sandığına sahip olmak başarılı olmayı garantilemedi. Örneğin, İsrailoğulları Ay şehriyle savaştığında Ahit Sandığı yanlarında olmasına rağmen yenildiler, çünkü içlerinden biri Tanrı’ya sadık kalmamıştı. Başka bir olayda ise savaş alanına Ahit Sandığını götürmelerine rağmen Filistîlere yenildiler. Bu bozgunun sebebi İsrailoğullarından kâhin Hofni ve Finehas’ın kötülüğüydü. Savaş sırasında Filistîler sandığı ele geçirdi fakat Ahit Sandığını İsrailoğullarına teslim edene kadar Yehova onları birçok belayla vurdu. Bayram Cigerli, bayramcigerli.blogspot.com, Tarih, Türkçe, Türkçe Kaynaklar, İlginç Bilgiler,
0 Yorumlar