"Canımın içi, vicdanımızın sesini yatıştırmak için yapıyoruz bunu," diye kızına açıklamada bulunuyordu. "Neylersin ki yok sullara bir yararı dokunmuyor. İnayet gerek değil ki onlara, ada let gerek." Esteban'la en kötü tartışmaları bu noktaya dayanıyordu çünkü Esteban'ın bu konudaki düşündükleri bamba§kaydı. "Adalet ha! Herkesin eş ölçüde varlıklı olması adalet mi ya ni? Tembelle çalışkan? Akılsızla akıllı? Kuzum, hayvanların ya şantlSI bile öyle değil! Zengin yoksul sorunu değil ki bu, güçlü zayıf sorunu. Herkese aynı fırsat verilmeli, bunda sana hak veri yorum, ama bu insanlar çaba bile harcamıyorlar. Avuç açıp di lenmek öyle kolay ki! Oysa ben çabanın ödül görmesinden yana yımdır. Ben neyi ba§ardımsa bu sayede başardım. Kimseden lütuf dilenmediğim gibi dürüstlükten de hiç ayrılmadım. Bu da herke sin ba§arı şansı olduğunu kanıtlar. Yazgını noterin yanında mut suz bir memur olup kalmaktı. İşte bu yüzden bu Bolşevik fikirle rinin evime sokulmasına karşıyım ya! Git, hayır işlerini gecekon dularda yap, bana vız gelir. Hatta iyidir, yararlıdır: genç hanım ların güçlü kişilik kazanmasına yarar. Ama Pedro Tercero Gar cia'dan kaptığın uyduruk görüşlerle karşıma çıkmaya kalkışma, çünkü buna iznim yok!" Pedro Tercero Garda'nın Tres Marfas'da adaletten konuştu ğu bir gerçekti. Yakalandığı zaman babasından yediği dayaklara karşın efendiye karşı gelmeyi göze alabilen tek köylü oydu. Ço cukluğundan beri gizlice kasabaya giderek ödünç kitap alır, gaze te okur ve okuldaki öğretmenle konuşurdu! Bu öğretmen yıllar sonra iki gözünün arasına yiyeceği bir kurşunla vuruiup ölecek olan ateşli bir Komünistti. Delikanlı aynı zamanda geceleri gizli ce San Lucas'daki bara giderek birtakım sendika liderleriyle bu luşuyordu ki bu kişiler bir yandan biralarını yudumlarken bir yandan da dünyanın bozukluklarını düzeltmeye pek meraklıydı lar. Pedro Tercero dev yapılı, şahane bir İspanyol papazı olan Pe der J ose Dulce Maria'yla da buluşurdu. Kafası devrimci düşünce lerle dolu olan bu papaz bu sayede İsa Derneği tarafından dünya nın bu ücra köşesine sürülmek onurunu kazanmıştı, ne var ki bu onun İncil'deki meseleleri Sosyalist propagandaya dönüştürmesi ni engelleyememişti. Esteban Trueba bir gün kahyasının oğlu nun kiracı köylülere bozguncu broşürler dağıttığını öğrenince 144" (Isabel Allende – Ruhlar Evi)
Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,
0 Yorumlar