Clara anne ve babasının öldüğünü ruyasinda görür ve onları ziyaret etmek ister



tıştırmayı başardı. Ona gösterdiği özeni daha da artırdı. Karnını, çatlamasın diye tatlı bademyağıyla, meme uçlarını da, yarılmasın­ lar diye balla ovuşturuyordu. Sütü besleyici, dişleri sağlam olsun diye ona dövülmüş yumurta kabuğu yediriyor, doğumun sorun­ suz olması için Bethlehem duaları okuyordu. Clara'nın rüyasın­ dan iki gün sonra Esteban Trueba eve her zamankinden erken döndü. Yüzü sapsarı, üstübaşı periş'andı. Ablasını kolundan tuta­ rak kitaplığa sürükledi. "Kapınpederimle kayınvalidem bir kazada ölmüşler," dedi hiç yumuşatmadan. "Clara'nın doğumdan önce bilmesini İstemi­ yorum. Çevresine bir sansür duvarı çekmeliyiz: gazete, radyo, zi­ yaretçi, hepsi yasak! Hizmetçilere de göz kulak ol, kimse bir şey söylemesin!" Gelgelelim Clara önbilimleriyle kocasının iyi niyetini boşa çıkardı. O gece annesiyle babasının bir soğan tarlasında yürüdük­ lerini ve Nfvea'nın başsız olduğunu düşünde gördü. Böylece, rad­ yodan duymasına gerek kalmadan olup biteni öğrenmiş oldu. Çok sıkıntılı ve heyecanlı uyandı. Ferula'ya giyinmesinde yar­ dımcı olmasını, çünkü gidip annesinin başını bulmasını gerektiği­ ni söyledi. Ferula dosdoğru Esteban'a koştu, Esteban Dr. Cu­ evas'ı çağırdı, Dr. Cuevas da ikizlere zarar vermek pahasına Cla­ ra'ya delilere içirilen bir şurup içirdi ki bu, onu iki gün iki gece uyutması gerekirken zerrece etkilemedi. Sefior ve Sefiora del Valle tıpkı Clara'nın düşünde gördüğü gibi ölmüşlerdi, tıpkı Nfvea'nın çok zaman şakayla karışık söyle­ diği gibi: "Bugünlerden bir gün şu yere batası arabanın içinde geberip gideceğiz," derdi, kocasının nuhunebiden kalma Sunbeam marka otomobilini imleyerek. Severo del Valle'nin yeni buluşlara karşı gençliğinden beri zayıf bir yanı vardı. Otomobil de bunun dışında kalmıyordu. Herkesin henüz yaya, at arabasıyla ve bisikletle dolaştığı çağda o ülkeye gelen ve kentin merkezindeki bir vitrinde seyirlik diye duran ilk otomobili almıştı. Bu, saatte on beş, hatta yirmi kilo­ metre gibi ölümcül bir hız yaparak geçtiği yerlerde toza ya da ça­ mura buladığı yayaları şaşkına çeviren mekanik bir harikaydı. İl­ kin otomobile, kamu güvenliği yönünden karşı çıkıldı. Seçkin bilim adamları, insan organizmasının saatte yirmi kilometre hıza 127" (Isabel Allende – Ruhlar Evi)

Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,

Yorum Gönder

0 Yorumlar