"Zamanla Alba yatak odasının yalnızca bir duvarını değil bü tün duvarlarını koskocaman bir freskle kapladı. Rosa'nın sofra örtüsüne işlediği, Blanca'nın da fırınında pişirdiği türden olanak sız, uydurma hayvanlarla Venüs yüzeyinden gelme çiçeklerin arasına Alba çocukluğunun bütün İsteklerini, anılarını, hüzün ve sevinçlerini çizdi. İki dayısıyla ilişkileri çok yakındı. Gözdesi de Jaime'ydi. Ja İme günde iki kez tıraş olmasına karşın hala sakalı dört günlük müş gibi duran, cüsseli, kıllı bir erkekti. Yeğenini şeytanla ortak olduğuna inandırmak için yukarı taradığı hain görünümlü kara kaşları, ne denli ıslatıp tarasa para etmeyen ve hep nemli duran çalı gibi dimdik saçları vardı. Koltuğunun altında kitapları, elin de musluk tamircilerininkine benzeyen torbasıyla gider gelirdi. Alba'ya bir mücevher hırsızı olduğunu ve bu ürkünç torbanın içinde maymuncuk ve pirinç muştalarının durduğunu söylemişti. Çocuk da korkmuş gibi yapmıştı, ama dayısının doktor olduğu nu, torbada da mesleğinin araç gereçlerinin durduğunu biliyor du. Yağmurlu günlerin öğleden sonralarında oyalanmak için bir likte birtakım düşlem oyunları yaratmışlardı. Jaime Dayı, "Getir şu fili!" diye buyururdu. Alba dışarı çıkar, sonra görünmez bir ipin ucundaki düşsel hayvanı çeke çeke gelirdi. Bu hayvana fillerin sevdikleri otları ye direrek, derisini kötü havanın zararlı etkilerinden korumak için çamurla sıvayarak yarım saat geçirirler ve bu arada cangılda yaşa manın olumlu ve olumsuz yönlerini hararetle tartışırlardı. Senatör Trueba ne zaman küçük Alba'nın terasta oturmuş Jaime Dayısının ödünç verdiği tıp kitapçıklarını okuduğunu gör se, "Bu çocuk zır deli mor budala olup çıkacak sonunda!" derdi. Jaime'nin kitap tünelinin anahtarı ve bu kitapları çıkarıp okuma izni evin içinde tek Alba'ya verilmişti. Blanca onun oku duğu şeylerin denetlenmesi gerektiğini, çünkü orada yaşına uy gun olmayan şeyler bulunduğunu ileri sürerdi. Ne var ki Jaime Dayısına göre insanlar ilgilenmedikleri şeyleri okumazlardı ve eğer ilgileniyorlarsa o şeyi okuyabilecek olgunluğa ulaşmış de mektiler. Jaime'nin yemek ve yıkanmak konusundaki kuramları da buna eşti. Alba yıkanmak İstemiyorsa yıkanmaya gereksinim duymadığı içindir, derdi ve çocuğa her acıktığında her İstediğinin verilmesi gerektiğini çünkü insan bedeninin kendi gereksinimlerini" (Isabel Allende – Ruhlar Evi)
Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,
0 Yorumlar